Dr. Nihat TANFER
AĞIZ, DİŞ VE ÇENE CERRAHİSİ UZMANIDr. Nihat TANFER
AĞIZ, DİŞ VE ÇENE CERRAHİSİ UZMANIDt. Zehra Yılmaz
DİŞ HEKİMİDt. Zehra Yılmaz
DİŞ HEKİMİDt. Cemile Y. ERDEMİR
DİŞ HEKİMİDt. Cemile Y. ERDEMİR
DİŞ HEKİMİ
Hemen Bilgi al
HİZMETLERİMİZ
SİNÜS KALDIRMA
GÖMÜLÜ YİRMİ YAŞ DİŞİNİN ÇEKİMİ
APSE VE KİST OPERASYONLARI
DİŞ ÇEKİMİ
KEMİK GREFT UYGULAMASI
DOLGULAR
DİŞ ETİ HASTALIKLARI
DİŞ ETİ ESTETİĞİ
ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ
KANAL TEDAVİSİ
BÖLÜMLÜ PROTEZ
HAREKETLİ (TAM) PROTEZ
PROTEZ BAKIMI
SABİT KRON VE KÖPRÜ
ORTODONTİ
DENTAL VOLUMETRİK TOMOGRAFİ
PANORAMİK RÖNTGEN
Dolgular
Günümüzde sağlam diş dokusunun korunması ön plandadır.Diş çürüğünün radyolojik olarak ve ağız içi muayenesi ile tespitinden sonra ; uygun ekipmanı ile lokal aneztezi altında çürük dokunun uzaklaştırılması ve yerine bio uyumlu metaryeller ile estetik formda dolduruması tedavisidir.
Diş çürüğü ne kadar az büyümüş ise kalan sağlam diş dokusunun korunması sağlanmış olur.Bu da altı aylık kontroller sayesinde sağlanır.Diş çürüğünü hastalar fark etmeyebilir.Hiç ağrı oluşturmadan büyük doku kaybı oluşabilir.Doğru teknikle yapılmış dolgu yıllarca dişi koruyabilir.
Günümüzde renk yelpazesi geniş , kompozit dolgular kullanılmaktadır.Gümüş esaslı ( Amalgam ) dolgular estetik açıdan iyi olmadığı için tercih edilmemektedir.Ayrıca madde kaybı çok olan dişlerde ölçü ile seramik , kompozit veya hibrit metaryellerden labaratuar ortamında hazırlanan inley , onley ve overlay dolgular uygulanabilmektedir.
Dişlerimiz neden çürür?
Çürük, pek çok insanı mutlaka hayatlarının bir döneminde farklı seviyelerde etkileyen, önlenebilir minör bir hastalıktır. Aldığımız gıdalar (şekerli, unlu, nişastalı besinler, süt, meyve suları, asitli içecekler, meyve ve sebzeler vb) tüketilirken dişlerimizin üzerinde bir miktar artık bırakır. Özellikle nişastalı ve şekerli gıdaların artıkları ağzımızda doğal olarak bulunan bakteriler tarafından aside dönüştürülür. Bu asit ise zaman içerisinde dişin dış yüzeyini kaplayan koruyucu mine tabakasını eriterek (demineralizasyon) dişi zayıflatır ve çürüğün başlamasına sebep olur.
Diş çürüğünün başlıca 3 etkeni vardır:
Bakteri plağı (Diş plağı adı da verilir); karbonhidratlı gıdalar (şeker, un vb); bünyesel etkenler (dişin yapısı, tükürüğün bileşimi vb).
Diş sağlığı dengeli olan bir kimsede bu etkenlerden birisi değişikliğe uğrarsa, çürük ortaya çıkar.
Diş çürüğünün belirtileri nelerdir?
•Dişte hissedilen bir boşluk, sivri çıkıntılar, minik kırılmalar
•Dişlerin arasına yemek artıklarının kaçması
•Soğuk, sıcak, tatlı, ekşi uyaranlara karşı rahatsızlık hissi-ağrı şikayeti
•Dişin üstüne basınca ağrı oluşması
•Dişlerin çiğneme yüzeyinde, yan diş ile temas yüzeyinde ya da dişin dişeti ile birleşim yüzeyinde koyu renklenmeler.
Diş çürüğü nasıl tedavi edilir?
Diş çürüğü temizlendikten sonra dişe uygun materyallerle diş restore edilir.
Diş restorasyon çeşitleri: kompozit dolgular (estetik dolgular), amalgam dolgular (metal dolgular), inley ve onley restorasyonlar (porselen dolgular)
Çürük veya travma sebebiyle bozulan diş dokularının onarımı ve restorasyonu amacıyla kompozit esaslı dolgu malzemelerini kullanarak bireyin doğal diş görünümünü yeniden oluşturabilmektedir. Dişlerdeki çürük ve diğer bozuklukların iyi bir estetik sonuç alınarak onarılabilmesi estetik diş hekimliği açısından önemlidir. Estetik bir dolgunun ömrü tedavi yöntemine, diş hekiminin yeteneğine, seçilen dolgu maddesine, hastanın ağız hijyenine, diyet alışkanlıklarına ve kötü alışkanlıklarına bağlı olarak değişebilir. Kompozit dolgular dişle aynı renkte olduğu için beyaz dolgu olarak da adlandırılmaktadır. Önceleri yalnızca ön dişlerde kullanılmıştır. Dolgu yerleştirilmeden önce dişten fazla madde kaldırmaya gerek olmadığı için (çünkü bu dolgular dişe kimyasal yolla tutunurlar) dişin sert dokusunun kaybına neden olmaz. Çok küçük oyuklar bile kapatılabilmektedir. Amalgam dolgular, civanın gümüş, bakır ve kalayla karışımıdır. Eskiden rutin olarak kullanılan bu karışım günümüzde estetik kaygılardan dolayı yavaş yavaş terk edilmektedir. Amalgam dolgular estetik değildir. Gümüş renginde ya da siyah renkte olduğu için hastalar tarafından pek tercih edilmemektedir. İçindeki civa her zaman kafalarda soru işaretine yol açmıştır. Zararları veya hangi hastalıkları tetiklediği ve toksisitesi tam ispatlanamamıştır. Bütün bu dezavantajlarından dolayı amalgam hem dünyada hem kliniğimizde sınırlı uygulama alanı bulmaktadır.
Seramik dolgular çürük, kanal tedavisi ya da travma gibi etkenlere bağlı olarak, dişlerde meydana gelen madde kaybını, sadece dişin eksik olan bölümlerini tamamlayacak şekilde restore eden bir tür bölümlü porselen ya da basit bir anlatımla laboratuvarda kuvvetlendirilen kompozit veya porselenden oluşturulmuş olan bir tür dolgudur.
Seramik inley ve onleyler aynı lamina veneerlerdeki gibi dişin sağlam olan kısmı doğal şekliyle korunmaktadır.
Bunun dışında çok fazla sayıda dolgu yapılma gereği duyulan durumlarda, tek seansta yapılan diş hazırlığını ve ölçü alma aşamasından sonra, laboratuvarda hazırlanacak seramik dolgular ikinci seansta yerine yerleştirilerek, zamandan büyük tasarruf sağlarlar.
Porselen dolgunun dişle aynı sertlikte olması nedeniyle, ısırma kuvvetinde oluşan kırılmaları önlemekte ve dişin eskiden olduğu gibi sağlıklı olmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca diş renginde hazırlandığı için, seramik dolgular dışarıdan çıplak gözle ayırt edilemeyecek kadar doğal durmaktadır.
Seramik dolgular dişte çok fazla madde kaybı olduğunda ve dişin iyice küçültülerek kuron uygulaması yapılmasını gerektiren durumlarda, sağlıklı olan diş dokusunu koruma amaçlı geliştirilen bir dolgu yöntemidir.
Geliştirilmiş cila teknikleri sayesinde zamanla oluşabilecek sigara ya da diğer boyayan maddelerin yaptığı renkleşmeleri önleyen bir yapıya sahiptir.